5- Muhacirlerden Olan
Fakirlerin ve Zayıfların Fazileti
1. Abdullah b. Amr
- - (-)
22852 (1)- Abdullah b.
Amr b. el-As der ki: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yanındayken: ''Gariplere ne mutlu'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Kim bu
garipler?" diye sorulunca: ''Çok kötü olan bir topluluğun içinde bulunan
salih kimselerdir. Bunlara karşı çıkan çok, ama onlara uyan azdır'' buyurdu.
Yine bir gün Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanındaydık. Güneş doğmaya başlayınca:
''Kıyamet gününde Ümmetim içinden ışıkları güneş kadar parlak olan insanlar
gelecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Bunlar kimlerdir?" diye
sorduğumuzda: ''Bunlar Muhacirlerin fakirleri ile kötülüklerin kendileriyle
savuşturulduğu kimselerdir. Bunlardan biri ihtiyacını kimseye söylemeden, içine
gömüp ölür. Yeryüzünün dört bir tarafından haşredilirler'' buyurdu.
[Hasen]
Heysemi,
Mecmau'z-Zevaid' de (7/278): "Ahmed ve Taberani, e/-Evsat'ta rivayet
ettiler" demiştir. İbnu'l-MübarekZühd'de (775) rivayet etti.
22853 (2)- Abdullah b.
Amr der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanındayken güneş
doğdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''AIlah kıyamet gününde
ışıkları güneş gibi olan bir topluluk getirir'' buyurdu. Ebu Bekr: "Ey
Allah'ın Resulü! Onlar biz miyiz?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Sizler için de pek çok hayır vardır, ama sizler
değilsiniz. Onlar dünyanın dört bir tarafından haşredilen fakirler ile
muhacirlerdir'' buyurdu.
Yine: ''Gariplere ne
mutlu! Gariplere ne mutlu! Gariplere ne mutlu!'' buyurdu. "Ey Allah'ın
Resulü! Kim bu garipler?" diye sorulunca: ''Çok kötü olan bir topluluğun
içinde bulunan salih kimselerdir. Bunlara karşı çıkan çok, ama onlara uyan
azdır'' buyurdu.
[Hasen]
22854 (3)- Abdullah b.
Amr b. el-As bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'ın
kullarından cennete ilk girecek olanların kimler olduğunu biliyor musunuz?''
diye sorunca: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedik. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Bunlar Muhacirlerin
fakirleridir. Bunların yüzü suyu hürmetine düşmana karşı konulur, kötülükler
bunlarla defedilir. Bunlardan biri ihtiyacını kimseye söylemeden, içine gömüp
ölür. Bundan dolayı Allah meleklerden dilediğine: ''Gidip onları karşılayın''
buyurur. Melekler: ''Biz ki semanın sakinleri ve yarattıklarının en
hayırlılarıyız. Gidip onlara selam vermemizi mi istiyorsun?'' diye sorunca,
Allah: ''Onlar bana hiçbir şeyi ortak koşmadan kulluk eden kullarımdı. Düşmana
karşı onlarla karşı konulur, kötülükler onlar sayesinde defedilirdi. Bunlardan
biri ihtiyacını kimseye söylemeden, içine gömüp ölürdü'' buyurur. Bunun üzerine
melekler gider, onların yanına her kapıdan girip: ''5abrettiğinize karşılık
size selam olsun! Burası dünya yurdunun ne güzel sonucudur''[Ra'd 24] derler.''
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Nuaym,
Hilye'de (1/347), İbn Hibban (7421), Hakim, Müstedrek'te (3/71, 72), ve Ebu
Nuaym, Hilye'de (1/347) (4/519) rivayet ettiler. Heysemi, Mecmau'zZevaid'de
(10/259) der ki: "Ahmed ve Bezzar rivayet ettiler. Taberani rivayet etti
ve Meleklerin: "Biz gökyüzünün sakinleriyiz" sözünden sonra şunu
ekledi: "Onları bizden önce Cennete koyma." Ravileri
güvenilirdir."
22855 (4)- Abdullah b.
Amr der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu
işittim: ''Cennete ilk girecek topluluk, Muhacirlerin fakirleridir. Zira
kötülükler bunların yüzüsuyu hürmetine defedilir ve bir emir verildiğinde
dinleyip yerine getirirler. İçlerinden birinin yöneticiden bir ihtiyacı olduğu
zaman bu ihtiyacı giderilmez, öünceye kadar içinde kalırdı. Allah kıyamet
gününde cenneti çağırınca bütün süsleri ve güzellikleriyle gelir. Sonra Allah:
''Ey yolumda savaşıp ölen, benim için eziyet görenı yolumda cihad eden
kullarımı Cennete girin'' buyurur. Bu şekilde hesaba çekilmeden ve ceza
görmeden cennete girerler ... '' Sonrasında ravi söz konusu hadisi aktarır.
[Sahih]
29199 (1)'de tekrar
edecektir.
22856 (5)- Ebu Hani
bildiriyor: Abdullah b. Amr b. el-As'ın (yanına bir şeyler istemek için gelen
bazılarına) şöyle dediğini işittim: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in: "Muhacirlerin fakirleri, kıyamet gününde zenginlerden kırk yıl
önce cennete girerler'' buyurduğunu işittim. İsterseniz elimizde olanlardan
sizlere bir şeyler verelim. İsterseniz de isteğinizi yöneticiye
bildirelim." Yanına gelenler: "O zaman biz sabreder ve kimseden de
bir şey istemeyiz" dediler.
[Sahih]
Diğer tahric: Daha uzun
bir metinle Müslim (2/388-389) rivayet etti.
2. Ebu Umame
- - (-)
22857- Ebu Umame der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Cennete girdiğimde bir
ses işittim. ''Bu ne?'' diye sorduğumda, bana: ''Bu, Bilal'ın sesi'' denildi.
Devam ettiğimde cennet ahalisinin çoğunun fakir muhacirlerden ve CSümanların
çoluk çocuğundan olduğunu gördüm. Cennet ahalisi içinde en kıyıda olanlar da
zenginler ve kadınlardı. Bu konuda bana: ''Zenginler henüz kapıda hesaba
çekilip temizleniyorlar. Kadınlara gelince dünyada iken iki kırmızı olan altın
ve gümüşle çok ilgilenmelerinden dolayı gelmekte geciktiler'' denildi.
Sonra cennete sekiz
kapısı içinden birinden çıktık. Çıkarken kapının yanında bir terazi getirildi.
Bir kefeye ben, diğer kefeye de Ümmetim konulunca ben daha ağır bastım. Sonra
Ebu Bekr getirilip bir kefeye, Ümmetim de diğer kefeye konuldu. Ebu Bekr'in
kefesi daha ağır bastı. Sonra Ömer getirilip bir kefeye, Ümmetim de diğer
kefeye konuldu. Ömer'in de kefesi daha ağır bastı.
Daha sonra Ümmetim teker
teker bana arzedilip önümden geçmeye başladılar.
Abdurrahman b. Av(ın
geciktiğini gördüm. Gelmeyeceğini düşünürken o da geldi. ''Abdurrahman!''
dediğimde: ''Ey Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda olsun! Seni hakla
gönderene yemin olsun ki kişinin saçlarını ağartacak şeylere maruz kalmadan
artık seni göremeyeceğimi düşünürken geldim'' karşılığını verdi. Ona:
''Neden?'' diye sorduğumda: ''Malımın çokluğundan! Ancak hesabını verip
temizlenebildim'' dedi. ''
[Zayıf]
Heysemi (17902) der ki:
"Ahmed rivayet etmiştir. Taberani de buna benzer bir rivayette bulundu.
Raviler arasında Matrah b. Yezid ve Ali b. Yezid vardır ve ikisinin de zayıf
olduğunda icma vardır. (Zayıf olduklarına işaret eden şey de) Abdurrahman b.
Avf'ın Bedir ve Hudeybiye ahalisinden olması, Aşere-i mübeşşereden ve sahabenin
en faziletlilerinden olmasıdır."
26477 (l)'de tekrar
edecektir.
3. Sevban
- - (-)
22858- Abbas b. Salim
el-Lah mi anlatıyor: Ömer b. Abdilaziz, Havz konusunu sormak için Ebu SelIam
el- Habeşi'yi yanına çağırdı. Ebu Sellam da posta develerinden birine
bindirilerek getirildi. Ömer bu konuyu sorunca Ebu Sellam şu karşılığı verdi:
Sevban'ın şöyle dediğini işittim: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Havz'ımın büyüklüğü, Aden ile Balka'daki Amman arası kadardır. Suyu
sütten beyazı baldan daha tatlıdır. İçmek için kapları gökteki yıldızlardan
daha fazladır. Ondan bir defa içen bir daha asla susuzluk çekmez. Bu Havz'ın
başına ilk gelecek olanlar Muhacirlerin fakirleri olacaktır'' buyurdu. Ömer b.
el-Hattab: ''Ey Allah'ın Resulü! Bunlar kimlerdir?'' diye sorunca, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunların saçı başı dağmık, giysileri de eski
ve kirlidir. Evlenmek için saygın kadınlardan birini istediklerinde kendilerine
verilmez. Kapılar yüzlerine kapalı olur'' buyurdu."
Bunun üzerine Ömer b.
Abdilaziz: "Oysa ben saygın kadınlarla evlendim ve her kapı önümde açıldı.
Allah bana merhamet etsin, ama vallahi artık saçlarım dağılana kadar kokular
sürmeyecek, kirlenene kadar da iç giysilerimi yıkamayacağım" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi
(2444), İbn Mace (4303) ve Hakim (4/184) rivayet ettiler. 28937 (l)'de tekrar
edecektir.
4.Aiz b. Amr
- - (-)
22859 (1)- Aiz b. Amr
bildiriyor: Selman, Suheyb ve Bilal bir toplulukla birlikte oturmuşken oradan
Ebu Süfyan b. Harb geçti. Ona: "Kılıçlar henüz Allah düşmanlarının
boyunlarındaki yerini almadı" dediklerine, Ebu Bekr onlara: "Kureş'in
ileri geleni ve efendisi için böyle bir şeyi nasıl söylersirıiz!" diye
çıkıştı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan haberdar olunca: ''Ey Ebu
Bekr! Onları kızdırmış olmayasm! Şayet onları kızdırmışsan Rabbini de
kızdırmışsın demektir'' buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekr onların yanına geri
gitti ve: "Kardeşlerim! Yoksa sizleri kızdırdım mı?" diye sordu.
Onlar: "Hayır, ey Ebu Bekr! Allah seni bağışlasın" karşılığını
verdiler.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim,
fedaii 4/1947 (2504) ve Taberani, M. el-Kebir'de 18/18 (28) rivayet ettiler.
22860 (2)- Aiz b. Amr
bildiriyor: "Selman, Sulıeyb ve Bmı oturuyorlardı" Sonrasında ravi
bir öncekinin aynısını şu ifadelerle aktarır: "Bunun üzerine Ebu Bekr,
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip olanları anlattı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona şöyle buyurdu: ''Ey Ebu Bekr ... ''
[Sahih]